ÇOCUKLUK ÇAĞI KORKULARI
Çocuğum her şeyden korkuyor!
Korktuğu için yanımdan bir saniye bile ayrılamıyor!
Karanlık olduğu için tuvalete gitmekten korktuğunu söylüyor!
Tüm bu cümleler sizin için de tanıdık mı? Peki, nedir bu korku? Korku duyan çocuklarımıza nasıl yaklaşacağız?
Evet bu ayki konumuz KORKULAR!
Korku en temel duygularımızdan biridir. Korkunun tanımı bize, görünen ya da görünmeyen tehlikelerin yarattığı belirsizlik karşısında bireyin kendini tehdit altında hissettiği bir duygu olduğunu söyler.
Özellikle erken çocukluk dönemi çocuğun korkuya ve kaygıya oldukça açık olduğu bir dönemdir. Bu dönemdeki çocukların gerçeği değerlendirme becerileri zayıf ve yaşam deneyimleri sınırlıdır. Bu nedenle de çocukluk dönemi korkuları, çocuğun bulunduğu yaşa ve gelişim dönemlerine göre değişiklik gösterir. Hızla gelişen hayal güçlerinin de etkisiyle
korkular da artmaya başlar. Okul öncesi dönemde karanlık, anne/babanın terk etmesi, yalnız kalmak, cadı, canavar, hayalet gibi korkuların yanında gök gürültüsü, hırsız ve şimşek gibi daha somutlaşmış korkuları görmek de mümkündür. Bu korkuların büyük bir çoğunluğu çocukların içinde bulunduğu gelişim dönemine özgüdür ve oldukça doğaldır. Gelişimsel süreçler içinde karşımıza çıkan bu korkular, çocuklar gelişimlerini tamamladıkça kendiliğinden kaybolur. Ebeveynler olarak bu süreçteki tutumumuz oldukça kıymetlidir.
Çocukluk Korkuları Karşısında Anne Baba Olarak Neler Yapmalıyız?
Korku duygusu karşısında nasıl bir tutum izlememiz gerektiği ebeveynlerin sıklıkla merak ettiği konular arasında yer alır. Çocuklar duygularıyla baş edebilmek için onlara güven veren ve yanlarında olduğunu hissettiren ebeveynlere ihtiyaç duyarlar. Bu noktada atılacak en önemli adım çocuğun hissettiği korkuyu küçümsememek ya da sert tepkiler vermemektir. Hissettiği korkuyu anladığınızı, onun yanında olduğunuzu çocuğa hissettirmek korkuyla baş edebilmesi için ona cesaret ve güven verecektir.
Korku hakkında konuşmaktan kaçmak da bu dönemde yapılan hatalardan biridir. Korkuyu yok saymak, bastırmak ya da görmezden gelmek başa çıkma noktasının önünde engel oluşturacaktır. “Bunda korkacak bir şey yok, artık büyüdün bunlardan korkmazsın sen.” Gibi cümleler korku duygusunu pekiştirmenin yanında çocuğun kendini anlaşılamamış hissetmesine neden olacaktır.
Çocuklar iyi birer gözlemcidir. Yetişkinler olarak kendi korkularımız üzerine konuşmak çocukların da kendilerini daha rahat ifade edebilmesinin önünü açacaktır. Örneğin; “Biliyor musun küçük bir çocukken ben de karanlıktan korkuyordum. Ama daha sonra taktığım bir güç bilekliği bana çok cesaret verdi.” Gibi bir cümle ile korku duygusunu ilk olarak normalleştirebilir daha sonra da başa çıkmak için bir yöntem geliştirebilirsiniz.
Çocuğun korkusunun altında yatan nedenleri bulmaya çalışmak da süreç için oldukça önemlidir. Çocuğunuzdan korkusunu resmetmesini isteyebilirsiniz bu durum korku duygusuna daha somut bir yerden yaklaşmanıza yardımcı olacaktır. Çizdiği resmi komikleştirmek de süreci
yumuşatacaktır. Örneğin korktuğu canavarın resmini çizdikten sonra canavara komik bıyıklar ya da gözler çizerek gülünç hale getirebilirsiniz.
Çocuklar günlük hayattaki deneyimlerini oyunlarına yansıtır. Dolayısıyla korkular da oyuna yansıyacaktır. Oyunlarına tekrar tekrar korku duyduğu canavarları taklit etmesi ya da onları yenmesi korku duygusuyla başa çıkabilmesine destek olacaktır.
Çocuğunuzun yaşadığı korku yaşına ve gelişim dönemine paralel gitmiyorsa bununla birlikte uyku, yemek, sosyal etkileşim gibi alanlardaki günlük yaşam rutinlerini olumsuz etkilemeye başladıysa bir uzmandan destek almanız faydalı olacaktır.
Sevgiyle kalın.
Çocuklarınızla korku hakkında konuşabileceğiniz kitaplar:
- Bazen Olur Böyle- Biraz Korktum Sanki
·Korku
·Cesur Nokta
Psk. Dan. Beyza DOKUYUCU