Bir Masal, Binbir Hayal: Hayal Gücünden Gerçeğe Masallar

Masallar, çocuk edebiyatının en köklü türlerinden biri olarak yalnızca birer anlatı değil, aynı zamanda çocuğun iç dünyasını besleyen ve psikolojik gelişimine yön veren önemli metinlerdir. Olağanüstü kahramanların, hayalî varlıkların ve sembolik olayların yer aldığı, evrensel değerleri aktarmaya çalışan bu kurmaca hikâyeler; korku, kaygı gibi birçok duygunun çocuğun bilinçdışında işlenmesine yardımcı olur.

Bruno Bettelheim’in The Uses of Enchantment adlı kitabı bu bağlamda öne çıkan bir eserdir. Bettelheim, masalların çocukların duygusal çatışmalarını sembolik düzeyde çözmelerine yardımcı olduğunu ve kişilik gelişiminde önemli bir işlev üstlendiğini savunur. Ona göre masallar, çocuğun hayal gücünü ve psikolojik dayanıklılığını güçlendiren sanatsal eserlerdir. Bu eserler, çocuğun bilinçdışındaki çatışmaları, korkuları ve kaygılarıyla başa çıkmasına yardımcı olan sembolik bir dil kullanır. Freud’un psikanalitik kuramından hareketle Bettelheim, masalların çocuğun bastırdığı duyguları güvenli bir şekilde dışa vurmasını ve ruhsal olgunlaşma sürecine katkıda bulunmasını sağladığını öne sürer. Örneğin “Kırmızı Başlıklı Kız” masalı büyüme sancılarını, “Hansel ve Gretel” terk edilme kaygılarını, “Pamuk Prenses” ise kıskançlık ve kardeş rekabetini sembolik düzeyde işler.

Kitabın temel tezi şudur: Masallar çocuklara hayatın zorluklarını, korkularını ve ahlaki seçimlerini doğrudan öğretmez; ancak onların hayal gücü üzerinden bu konuları işlemelerine olanak tanır.

Masalların Dönüştürücü Etkisi

Masallar yalnızca hayali serüvenler değil, aynı zamanda çocukların zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminde kalıcı izler bırakan destekleyici rehberlerdir. Çocuk, masallar aracılığıyla kendi dünyasını anlamlandırır, evrensel duyguları keşfeder ve hayal gücünün sınırlarını genişletir. Masalların karakterleri kimi zaman büyülü, kimi zaman gerçeküstü olabilir; ancak ele alınan sorunlar, duygular ve temalar daima hayatın içindendir. Bu açıdan masallar, çocukların henüz ifade edemedikleri karmaşık duyguları anlayabilmeleri için güvenli bir yol sunar. Çocuğun zihninde masal dünyası ile gerçek dünya arasında bir köprü kurulur.

Masal dinleyen veya okuyan bir çocuk:

  • Karakterlerin gözünden bakmayı öğrenir ve bu sayede empati becerisi gelişir.
  • Kararların sonuçlarını görerek sorumluluk duygusu kazanır.
  • Zorluklarla baş etmeyi öğrenir, belirsizlik karşısında dayanıklılık geliştirir.
  • Kelime dağarcığını zenginleştirir.
  • Kahramanların seçimlerinden ilham alarak problem çözme yollarını öğrenir.
  • Birlikte masal okumak ve bunu bir rutin hâline getirmek, ebeveyn ile bağını güçlendirir.
  • Masallardaki kritik karar anları, çocuğu düşünmeye ve sorgulamaya yönlendirir.

Araştırmalar da masalların çocuk gelişimindeki önemini güçlü biçimde desteklemektedir. Uluslararası literatürde yapılan incelemeler, masalların çocukların bilişsel gelişimini, hayal gücünü, problem çözme becerilerini, empatiyi ve duygusal zekâyı geliştirdiğini ortaya koymaktadır (Patagia Bakaraki ve ark.; Nikolajeva, 2014; Karabudak & Yıldırım, 2025).

Bettelheim’in de vurguladığı gibi, masallar çocuklara bilinçdışındaki korku ve kaygılarıyla sembolik bir şekilde yüzleşme imkânı tanır; kahramanlarla özdeşim kuran çocuk, zorlukların üstesinden gelinebileceğine dair güven duygusu geliştirir (Bettelheim, 1976; Carlson, 2001; Duman, 2018). Ayrıca mutlu sonlarla biten masallar, çocukların kaygılarını hafifletmekte ve adalet duygusunu pekiştirmektedir. Tüm bu bulgular, masalların yalnızca hayal gücünü değil, aynı zamanda çocuğun psikolojik dayanıklılığını ve sosyal uyum becerilerini de beslediğini göstermektedir.

Çocuğunuzla Keyifli Bir Masal Yolculuğu İçin Öneriler

  1. Masal okumayı düzenli ve keyifli bir ritüel hâline getirin.
  2. Masalları ses tonunuzu ve mimiklerinizi kullanarak zaman zaman canlandırın.
  3. Çocuğunuza masaldan sonra sorular sorun: “Bu durumda sen olsaydın ne yapardın?
  4. Çocuğunuzla birlikte yaratıcılığınızı kullanın ve beraberce yeni masallar üretin.
  5. Yaşına ve gelişim evresine uygun masallar seçmeye özen gösterin.

Her masal, çocuğun dünyasına açılan bir pencere ve ebeveynle kurulan güvenli bir bağdır. Masallar yalnızca çocukların değil, yetişkinlerin de iç dünyasına seslenir. Biz yetişkinler de bazen hayatın karmaşasında kendi yolumuzu bulmak, duygularımızı anlamlandırmak için masalların dönüştürücü gücüne ihtiyaç duyarız. Judith Malika Liberman’ın Masallarla Yola Çık adlı kitabı, bu noktada yetişkinlere masalların rehberliğini sunan ilham verici bir eserdir. Çocuklarınızla birlikte masal dünyasının açtığı kapılardan geçerken, yetişkin olarak kendi yolculuğunuzu da keşfetmeniz dileğiyle…

Gelecek ay bir sonraki yazımda görüşmek üzere!

Psikolog F. Melis Altıok