Oryantasyon Sürecinde Ebeveynin Rolü

Oryantasyon Sürecinde Ebeveynin Rolü: Duygusal Hazırlık & Güvenli
Kılavuzluk
Okula adım atmak, çocuklar için yepyeni keşifler, oyunlar ve arkadaşlıklarla dolu büyülü
bir yolculuktur. Bu heyecan verici serüven, kimi zaman hem çocuklarda hem de ebeveynlerde
kaygı ve soru işaretleri yaratabilir ama doğru destek ve küçük hazırlıklarla, bu uyum süreci
güvenli, eğlenceli ve unutulmaz bir deneyime dönüşebilir. Okul öncesi dönemde, çocukların
yeni bir çevreye ve farklı bir rutine alışırken çeşitli tepkiler vermeleri doğaldır. Ağlama,
isteksizlik ya da kaygı tamamen normaldir; önemli olan, yanı başında, bu süreci anlayış ve
sevgiyle destekleyen bir ebeveynin varlığıdır.
Çocuğunuzun okula uyum sürecinde en kritik faktör, sizin duygusal duruşunuzdur. Kararlı,
sakin ve tutarlı bir ebeveyn, çocuğuna güvenli bir alan sunar.
Bu süreçte dikkat edebileceğiniz başlıca noktalar şunlardır:
Kaygınızı Yansıtmaktan Kaçının
Bu sürece dair kendi kaygınızı ona yansıtmayın. Bu, çocuğunuzun yeni ortamı güvenli olarak
algılamasını kolaylaştırır.
Normal Tepkileri Kabul Edin
İlk günlerde ağlama, isteksizlik veya endişe gibi tepkiler tamamen doğal ve gelişimsel sürecin
bir parçasıdır.
Pozitif ve Merak Uyandıran Bir Dil Kullanın
“Okul” kelimesi yerine “oyun alanı”, “arkadaşlarınla vakit geçireceğin yer” gibi ifadeler
kullanarak ortamı daha cazip kılabilirsiniz. Yalnızca kurallardan bahsetmek yerine, “Orada
seni bekleyen eğlenceli oyunlar var.” gibi heyecan uyandıran cümlelerle de çocuğunuzun
merakını artırabilirsiniz.
Ev Düzenini Okula Hazırlayın
Yatma ve kalkma saatlerini kademeli olarak okul programına uyarlayın. Kahvaltı etme,
giyinme ve diş fırçalama gibi öz bakım becerilerinde, çocuğun kendi başına yapmasına ve bu
sabah ritüeline dahil olmasına fırsat verin.
Evdeki Oyunları Okuldan Farklılaştırın
Oryantasyon sürecinde çocuğun hevesini artırmak için evde oynadığınız oyunları, okulda
oynanacak oyunlardan farklı kılın. Evde daha çok ev içi oyunlara ve rutin aktivitelere yer
verirken, okulun farklı bir oyun ve keşif alanı olduğunu vurgulayın. Örneğin; “Biz evde
seninle saklambaç oynuyoruz ama okulda arkadaşlarınla birlikte kocaman legolarla kule
yapabileceksin.” gibi cümlelerle okulun sunduğu farklı deneyimleri öne çıkarın. Böylece
çocuk, okulda oynayacağı oyunları merak eder ve gitmek için daha çok motive olur.
Küçük Ayrılma Denemeleri Yapın
Özellikle anneden hiç ayrılmamış çocuklar için kısa süreli ayrılma denemeleri güven
duygusunu güçlendirir. Bu nedenle, ayrılma denemelerini ritüellerinize dahil edip; önce 5–10
dakika, sonra süreyi kademeli olarak artırarak ilerleyin. “Annem gidiyor ama geri de geliyor.”
algısını pekiştirin.
Olumlu Bir Rol Model Olun
Zaman zaman kendi çocukluk anılarınızdan olumlu okul deneyimlerinizi paylaşın. Bu
paylaşımlar çocuğunuzun okula duyacağı güveni artırır.
Kitaplarla Oryantasyonu Desteklemek: Hikâyelerle Hazırlık
Kitaplar, çocuğun duygularını anlaması ve okula dair meraklarını olumlu şekilde
yönlendirmesi için güçlü bir araçtır. Kitaplar ve ufak oyunlarla, çocuğunuzun okula uyumunu
daha güvenli, eğlenceli ve keyifli hâle getirmeniz mümkün. Her adımda birlikte keşfetmek,
hem bağınızı güçlendirir hem de çocuğunuza güven verir.
İşte bazı öneriler:
Avucundaki Öpücük – Audrey Penn
Ayrılık kaygısını sevgi ve güven duygusu ile aşmayı anlatır. Küçük rakun Chester,
annesinden ayrılmak istemez. Annesi ise onun avucuna bir öpücük kondurarak gün boyu
yanında hissetmesini sağlar. Çocuklara, ayrılık kaygısını sevgiyle dönüştürmeyi öğretir.
Evde Kullanım / Oyunlaştırma: Çocuğunuzun avucuna küçük bir öpücük kondurun ve “Bu
öpücük seni gün boyu koruyacak” deyin. Ardından çocuğunuzdan da sizin avucunuza bir
öpücük bırakmasını isteyin. Ayrı kaldığınızda ellerinizi kalbinize koyarak birbirinizi
“hissettiğinizi” hatırlatabilirsiniz.
Görünmez İp – Patrice Karst
Fiziksel olarak ayrı olunsa bile sevgi ve bağın her zaman sürdüğünü simgeler. Kalplerimizi
birbirine bağlayan görünmez sevgi ipinin hikâyesidir.
Evde Kullanım / Oyunlaştırma: Bir ip, kurdele veya yün parçası kullanarak “sevgi ipi”
oluşturun. “Okuldayken ipimiz uzun oluyor, eve gelince birleşiyor.” gibi açıklamalar yapın.
Ayrıca bir bileklik alternatifi hazırlayarak “özlediğinde öp veya dokun” ritüelini de
geliştirebilirsiniz.
Bugün Okulun İlk Günü! – Simon Philip
Okulun ilk günündeki heyecan, merak ve tatlı kaygıyı mizahi bir dille aktaran eğlenceli bir
hikâyedir.
Evde Kullanım / Oyunlaştırma: Kitabı okuduktan sonra “Senin okulun ilk günü nasıl
olacak?” oyununu oynayın. Çocuğunuzun anlattıklarını resimlemesini ve renkli kalemlerle
boyamasını isteyin.
Babamın Uzun Bacakları – Nadine Brun-Cosme
Bir çocuğun gözünden babasına duyduğu sevgi, güven ve hayranlığı sıcak bir dille anlatır.
Kitapta, babanın ‘uzun bacakları’ yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir güven
sembolüdür.
Evde Kullanım / Oyunlaştırma: Evde sandalye veya koltuğa çıkıp “uzun bacaklıymış” gibi
canlandırma yapın. “Şimdi seni okula götürüyorum.”, “Bak burası okul kapısı, seni
bırakıyorum.”, “Akşam yine gelip uzun bacaklarımla seni alacağım.” gibi küçük rol
oyunlarıyla okula bırakılma ve geri alınma sürecini çocuğunuza somutlaştırabilirsiniz.
Çu’nun Okuldaki İlk Günü – Neil Gaiman
Okulun ilk gününde yaşanan çekingenliği ve arkadaşlık kurma sürecini ele alır. Ana
karakterin korkularını mizahi bir dille nasıl aştığını anlatır.
Evde Kullanım / Oyunlaştırma: Çocuğunuzun en sevdiği peluş oyuncakla “okulun ilk
günü” canlandırması yapın. Olası durumları oyun yoluyla deneyimlemesini sağlayın.
Umarım bu rehber, çocuğunuzun okula uyum sürecini daha sağlıklı ve keyifli hâle
getirmenize yardımcı olur. Gelecek ay bir sonraki yazımda yeniden buluşmak üzere!
Psikolog F. Melis Altıok