NEDEN OKULA GİTMİYORUM?

Toplum olarak Covid-19 (nam-ı diğer Koronavirüs) salgını nedeniyle aşina olmadığımız bir durum yaşıyoruz. Alışkanlıklarımızı bir süre askıya almamız gereken önlemler alıyoruz. Bunu çocuklarımıza nasıl açıklayacağız? Acaba konuyu hiç açmasak ve geçiştirsek kaygıyı azaltmış mı oluruz? Ama kaygı yaratman neden okula ya da o çok sevdiği oyun alanına gidemeyeceğini nasıl açıklayacağız? Havanın harika olduğu bahar günlerinde herkes evdeyken neden alışverişe ya da arkadaşlarla buluşmaya gidemeyeceğimizi nasıl söyleyeceğiz?

Aylardır yakından takip ettiğimiz Covid-19 vakalarının ülkemizde görülmesiyle ‘sosyal mesafelendirme’ süreci hepimiz için başladı. Sevdiklerimizi ve toplumun geri kalanını koruyabilmek adına okulların tatil edildiği, bazı çalışanların home-office sistemine geçiş yaptığı bir sürecin içerisindeyiz. Bu yazıda Korona virüs nedir, nasıl korunuruz gibi konulardan bahsetmeyeceğiz. Bu konuları uzmanların açıklamalarından takip etmek en doğrusu olur. Okulda olmadığımız bu günleri çocuklarımıza nasıl açıklayabiliriz ve evdeki süreci nasıl yönetebiliriz gibi konularda size yardımcı olmayı amaçlıyoruz.

Güven verin ve dürüst olun! Çocuğunuza bir durumu açıklamanız gerektiğinde her zaman dürüst olmalısınız. Onu okula bırakırken işe gittiğinizi nasıl güvenle söylüyorsanız şuan yaşananların da bir virüs nedeniyle olduğunu onu korkuya sürüklemeden açıklamalısınız. Sizlerin ve uzmanların güvenliği sağlamak adına elinden geleni yaptığını vurgulayın.

Endişelenmesinin ve korkmasının normal olduğunu belirtin. Sonuçta ‘gerçek’ bir durum yaşıyoruz ve hepimizin endişeleri var. Ama aynı zamanda doğru olan bir şey de var ki çoğu kişi iyileşiyor. Şuan içinde bulunduğumuz ‘evde kalma’ hali çevremizdekilere ve sevdiklerimize hastalığın bulaşmasını önlemek adına bir önlem. Çocukların çoğunlukla bu hastalıktan etkilenmediğini ama büyüklere iletebildiklerini açıklayabilirsiniz. ‘Bizden başka kimsenin biz kurallara uymadığımız için virüsü kapmadığından emin olmamız gerekir.’ diyerek ekleyebilirsiniz.

Basit şekilde hastalığı ve önlemleri açıklayın. ‘Daha önceden bildiğimiz grip ya da soğuk algınlığına benzeyen ama yeni ortaya çıkan bir virüs. Daha fazla insan yakalanıyor ve bunu önlemenin yolu birbirimizle temas etmekten kaçınmak.’ şeklinde açıklama yaparak başlayabilirsiniz. ‘Virüsler gözle görülmezler ama aslında etrafımızdaki her yerde olabilirler. Bir yere dokunduğumuzda virüsler ellerimize geçer ve elimizi sık sık ellerimizi yıkamazsak virüs bizi hasta edebilir. Korona da böyle bir virüstür. Hasta olmamak ya da hastalığı başka kişilere bulaştırmamak için sık sık elimizi yıkamamız gerekir.’ ‘

‘Ayrıca virüs başka insanlarla çok yakın olduğumuzda hava yoluyla da bize ulaşabilir. Bu yüzden bir süre kalabalık ortamlardan uzak durmamız gerekiyor. Sarılmak, öpmek gibi davranışlar virüsün bir kişiden diğerine hareket etmesini kolaylaştırır. Virüsün seyahat etmesini engellemek için bir süre sarılmak ve öpmek yok.’

Bugün neden okul yok? Çocuklarımıza neden okula gitmediklerini ve evde olma halinin bir tatil olmadığını açıklamak yaşayacakları kafa karışıklığını ve evde yaşanabilecek olası sıkılma nöbetlerini önleyebilir. ‘Karantina’ sözcüğünü kullanmak biz yetişkinler için bile kaygı yaratabilir. Zaten şu an evlerimizde yaşadığımız durum bir karantina değil. Ama sıradan bir tatil de değil. Arkadaşları ve öğretmenleri dahil hiç kimse tatilde ya da oyun alanlarında değil! Bunu açıklayabilirsiniz. Evde kalması gereken tek kişinin siz olmadığını bilmesi çocuğunuzun durumu genelleştirmesini sağlayabilir.

Sosyal mesafelendirme ile hastalığın bize bulaşmasını önlemek ya da başkalarına taşımamak için evimizde kalıyoruz gibi bir açıklama ile neden evde olduğumuzu anlatabiliriz.

‘Virüsün seyahat etmesini ve başka insanları hasta etmesini engellemek için evde kalmalıyız. Bu nedenle oyun alanlarına gidemeyiz, arkadaşlarımızla buluşamayız ve mümkün olduğunca evde kalmalıyız. Dışarıda yapmayı planladığımız aktiviteleri bir süre ertelememiz gerekiyor.’

Konudan kaçınmayın! Çocuklarınız Korona virüsle ilgili sorular sorduğunda konuyu kapatmaya çalışmayın. Tüm Dünya bu konu hakkında konuşurken ve biz de süreci yakından takip ederken çocuğumuzu bundan uzak tutmak zor olacaktır. Hayatınızda büyük bir değişim olduğunu ama anne babanızın sanki bu değişimi fark etmiyormuş gibi davranmasını istemezsiniz. Bir açıklama almak çocuklarımızı da rahatlatacaktır.

Virüs hakkında sorular geldiğinde önce bırakın çocuğunuz sorularını sorsun, neler bildiğini, neyi yanlış bildiğini size göstersin. Onun sorularının yönüne ve yanlış bildiği konulara göre, kaygı düzeyinin daha fazla olduğu alana göre açıklamanızı oluşturabilirsiniz. Kimisi neden parka gidemediğini merak ederken kimisi de virüsün kendisine bulaşıp bulaşmayacağını merak ediyor olabilir.

Son günlerde doğru ya da yanlış Korona virüs hakkında sayısız bilgiye maruz kalıyoruz. Haber saatlerinde virüs hakkında konuşulan konuların sayısı da oldukça arttı. Ancak çocukların maruz kaldıkları bilgi kirliliğini azaltmak oldukça önemli. Gördüğümüz haberlerin tümünü, hastalığa yakalanan / hayatını kaybeden kişi sayılarını çocuklarımızla paylaşmamalıyız. Çocuğumuza virüs ve korunma yolları, neden evde kalmamız gerektiği hakkında açıklamamızı yaptıktan sonra yanında virüs hakkında konuşmaya devam edilmemesi önerilmektedir. Tabiki soru sorduğunda sorularını cevaplamalıyız. Ancak bizlerin bile kaygı düzeyimizin artmasına neden olan haberleri hiçbir filtreden geçirmeden çocuğumuzla paylaşmamalıyız.

Yaşanan ani durum karşısında her şeyi bilemezsiniz. Çocuğunuzun soruları olduğunda işin uzmanı olan doktorlar, bilim insanları ve sağlık görevlilerinin virüs üzerinde çalıştığını söyleyebilirsiniz. Çalışmaları ilerledikçe bize bilgilendirme yaptıklarını belirtebilirsiniz. Devlet adamlarının virüsün yayılmasını engellemek için önlemler aldığını ve onların yönergelerine uyduğumuzda her şeyin yolunda gideceğini açıklayabiliriz. ‘Evde kalmak’ da bu önlemler doğrultusunda bize verilen en önemli görevdir. Sıkılma anlarında çocuğunuza bu görevinin aslında toplum için ne kadar önemli olduğunu hatırlatabilirsiniz.

Okulda günün çocuğu, evde Virüs avcısı olabilir! Çocuklarımıza okul içinde sorumluluklar verdiğimizde sıkıcı görevler oldukça eğlenceli hale geliyordu  Benzer bir sistemi eviniz için de uyarlayabilirsiniz. Korkutucu hale gelmediğinden emin olarak çocuğunuzu virüs sorumlusu yapabilirsiniz. Herkesin elini yıkadığını, dışarıdan gelen birinin üzerindeki bütün kıyafetleri değiştirdiğini kontrol etmek onun görevi olabilir.

Günü belirli saat aralıklarına bölerek planlayabilirsiniz. getireceği rahat olma haliyle günü verimli geçirmeyi gittikçe zorlaştırabilir. Katı saatler oluşturmanızı tavsiye etmiyoruz ama kahvaltı, kitap, serbest oyun, öğle yemeği, öğle uykusu gibi rutinleri her gün belli saatlerinde yapabilirsiniz.

Televizyon yerine nostaljik oyunları Kendi çocukluğunuzu düşünün. Siz hatırlayın! evde en çok ne yapmaktan keyif alırdınız? Saklambaç, köşe kapmaca, yerden yüksek.. Peki battaniye ve yastıkları kullanarak çadır yapmak? Listeyi daha da uzatabilirsiniz.  Homeoffice çalışmak durumunda olan veliler için sizin çalışma saatleriniz çocuğunuzun kendisi oyalanabileceği aktivitelere denk gelecek şekilde planlanabilir.

Korona Virüs’ü çocuklara nasıl anlatabiliriz diyorsanız; https://www.youtube.com/watch?v=OPsY-jLqaXM

İçinde bulunulan durumun nasıl oyunlaştırıldığına harika örnek oluşturan bir film: Hayat Güzeldir

Olumsuz deneyimler karşısında yaşama tutunabilmek üzerine kitap önerisi: İnsanın Anlam Arayışı, Viktor Emil Frankl